Print Al |
DHA - Capital ve Ekonomist dergileri tarafından bu yıl dördüncüsü düzenlenen Uludağ Ekonomi Zirvesi’nin UnionPay sponsorluğunda gerçekleştirilen ‘İpek Yolu Canlanıyor: Çin – Türk Ekonomi İlişkilerinin Yarını’ konulu oturumu Şangay Finansal Faaliyet Komitesi Parti Sekreteri Qingwei Kong’un konuşmasıyla başladı. Moderatörlüğünü Cahit Paksoy’un üstlendiği oturumda Akkök Holding İcra Kurulu Başkanı Ahmet C. Dördüncü, Citibank CEO’su Serra Akçaoğlu, China Road and Bridge Construction Türkiye Genel Müdürü Fang Xiaoqian, Çin-AB Ticaret Odası Başkanı Joerg Wuttke, China UnionPay Başkanı Wenchao Shi ve China Power Başkan Vekili Liu Xuefeng Çin ile Türkiye arasındaki ekonomik ilişkilerin geleceği konusunda görüşlerini paylaştı. Cahit Paksoy, İpek Yolu’nun M.Ö. 200 yılından itibaren dünyada oluşan bir rota olduğunu belirterek, "Çin'in deniz kıyısından İstanbul'a ve oradan Avrupa'ya yayılan, ülkeler arasında gerçekleşen bir ticaret var. Medeniyetlerin gelişmesinde de bu rota büyük önem kazanmış. 16. yüzyıla kadar bu rota devam etmiş. Osmanlı’nın en yukarıdaki noktasında deniz yollarının keşfi ve gemilerin hareket kabiliyetinin genişletilmesi ve karadaki vergilerin çok yükselmesi ipek yolunun durmasına neden olmuş" dedi. "Çin’i iyi tanımalıyız’ Citibank Genel Müdürü Serra Akçaoğlu, 100 ülkede bulunduklarını, 150 yıldır da Çin'de faaliyet gösterdiklerini söyledi. Araştırmaların 2050 yılında dünyadaki ticaret aktivitelerinin yüzde 80'inin gelişmekte olan ülkelerden kaynaklanacağını ortaya çıkardığını ifade eden Akçaoğlu, 2030 yılında dünyadaki en büyük Gayri Safi Milli Hasıla beklentisinin Çin'den olacağını söyledi. Akçaoğlu, "Çin ile ticaretimiz 2014 yılında 27 milyar dolar. Tabi bu hiç yeterli değil, ama geçmişe göre gelişme var. 2020 yılında iki ülke arasında 100 milyar dolar hedefimiz var" dedi. Her iki ülkenin en büyük avantajlarından birinin her iki ülkenin bankacılık sektöründe çok kuvvetli olduğuna değinen Akçaoğlu, "Her iki ülkenin kuvvetli olduğu taraflar var. Altyapı yatırmalarına baktığımızda Çinli yatırımcıların ülkemizde büyük bir iştahı var. Ülkemize baktığımızda yabancı sermayeli firmalar, Türkiye'yi bölge merkezi haline getirmiş durumda. Bizim ihracatımızı artırma alanında baktığımızda gerek tarım gerek ilaç sektörü gerekse katma değeri olan ürünlerde Çin'de büyük potansiyel görüyoruz. Her iki ülkede dünyada parlayan yıldız… Alt yapı, enerji madencilik, bankacılık otomasyon çok önem kazanıyor. Çin’i iyi tanımamız lazım. Orta uzun vadeli stratejiler yapmak, orta uzun vadeli kar beklentileri içine girmenin önem arz ettiğini görüyoruz" dedi. "En fazla ticaretteki dengesizlik etkiliyor" Akkök Holding İcra Kurulu Başkanı Ahmet Dördüncü ise, Çin'in dünyanın en büyük ekonomileri arasında yer alan Çin’in 10 trilyon doların üzerinde GSMH'sı olan bir ülke olduğunu vurguladı. Yeni İpek Yolu projesinin daha iyi noktaya gelmesi için atılması gereken adımlar ile ilgili değerlendirmede bulunan Dördüncü, "Geçmişte pek çok savaşlar olmuş, devletler kurulmuş. Bugün yolun eskisi gibi enerjiyi bir uçtan bir uca taşıyarak daha stratejik bir öneme sahip olacağını düşünüyorum. Çin'in ihracatı 2,3 trilyon dolar. 2 trilyon dolara yaklaşan ithalatı var. Bizim ülkemizin cari açığının çok önemli kısmı ithalattan geliyor. Türkiye olarak Çin'den daha fazla ileri teknoloji ürünleri alıyoruz. Bunun karşılığında biz de onlara katma değeri düşük ürünler satıyoruz. Dengelemek adına yapmamız gereken şey katma değeri yüksek ürünler satmaktır" diye konuştu. China Road and Bridge Construction Türkiye Genel Müdürü Fang Xiaoqian da Türkiye ve Çin'in hala birbirini çok iyi tanımadığını savundu. Çinlilerin büyük bölümünün Türkiye'yi sadece Sultan Ahmet Camii ile tanıdığını vurgulayan Xiaoqian, "Aynı şey Türk vatandaşları için de geçerli. Çin çok büyük, tarihsel ve uzun geçmişi olan bir ülke… İki ülkenin pek çok ortak özelliği mevcut... Bu nedenle ilişkilerimize önem vermeliyiz. Bir iş yapacaksanız öncelikle normal ilişkisiniz olduğu kişilerle yapın, birbirinizi tanıyın" dedi. Chinapower Başkan Vekili Liu Xuefeng, iki ülke ilişkilerinin geliştirilmesi konusunda sürekli kafa yorduklarını, ancak buna bir cevap bulamadıklarını dile getirdi. Geçmişte İpek Yolu'nun altında bir sır olduğunu, bu yolla hiç kopmayan bir iletişimin sağlandığını anlatan Xuefeng, "Ekonominin globalleşmesiyle mesafeler daha da kısalmaya başladı. Artık birbirimizi öğrenmemiz lazım. Birbirimizi iyi tanıyalım ki daha olumlu adımlar atalım. Çin pazarı muazzam... Bunun değerlendirilmesi gerekiyor. Bunun için sağlam adımlar atılmalı" diye konuştu. |
Kaynak: , Link : www.hurses.com.tr/goster.php?id=3137&tur=3
Anahtar Kelimeler: Uludağ Ekonomi Zirvesi, Çin-Türk ekonomi ilişkilerinin yarını konuşuldu,